Bir Ay İçinde İş Bulup Amsterdam'a Taşınmak

Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği'nden mezun olup yazılım mühendisi olarak Hollanda'ya taşınan Ege Bey tecrübelerini Çizzgi ile paylaştı. Keyifli okumalar dileriz 😍

"LinkedIn Premium aldım, recruiter’lara mesaj attım, işlere başvurdum..."

- Selamlar, ben Ege Uçak. 27 yaşındayım ve Amsterdam’da yazılım mühendisi olarak çalışıyorum. Hayatımın ilk 19 yaşını İzmir'de geçirip, sonrasında 2015’te Ankara’ya, Hacettepe Üniversitesi’ne bilgisayar mühendisliği okumak için taşındım. O zamanlar şimdiki kadar popüler değildi tabi, arkadaşlarım mezun olunca internet kafeci mi olacaksın diye dalga geçiyordu.

2018 yılında, hala okurken ODTÜ Teknokent’te Parabol Yazılım’da part time çalışmaya başladım. İlk başladığım şirkette bir çok alanı deneyimleme fırsatım oldu. Mobile developer olarak başlayıp en son backend alanına çapa attım denilebilir. Özellikle kariyerin en başlarında çok çeşitli şeyleri deneyimleyebileceğiniz ufak ekipleri kesinlikle tavsiye ederim.

Çalışırken biraz değişiklik olsun diyerek 2021’in başlarında ODTÜ bilgisayar mühendisliğinde yüksek lisans yapmaya başladım. Bu değişiklik yetmemiş olacak ki 3 yıl Ankara’da çalıştıktan sonra 2021 yılının Ağustos ayında göç etme kararı verdim. Şu anda da kız arkadaşımla birlikte Amsterdam’da 1+1 evimde kedimle birlikte yaşıyorum.

Ege Uçak27 yaşındaYazılım Mühendisi

- Hollanda'ya 2021 yılında iş bularak taşındım. Ağustos'ta kesin göç kararını vermiş olmama rağmen öncesinde gidebileceğim ülkeleri araştırıyordum zaten. Benim için en büyük adaylar Hollanda, İngiltere, Danimarka ve Belçika'ydı. İngiltere'yi arabaları soldan sürdükleri, Danimarka'yı soğuk olduğu için, Belçika'yı da iş fırsatları Hollanda kadar geniş olmadığı için tercih etmedim.

Ağustos'ta taşınma kararımı aldıktan sonra iş aramaya başladım ve bir ay içerisinde yaptığım yüzün üzerinde iş başvurusu sonucu 2 adet iş teklifi ve bunlar içinden benim için daha avantajlı olacağını düşündüğümü seçtim. İş teklifimi 2 Eylül 2021'de aldıktan sonra, 1 Aralık 2021'de de Amsterdam'da iş başı yaptım.

Kız arkadaşımla birlikte..

- Türkiye'nin sosyokültürel durumundaki, benim hoşuma gitmeyen yönelimdeki değişikliklerden ötürü, topluluğa ait olmadığımı hissetmeye başladığım noktada, hayatıma Avrupa'da devam etmenin beni daha mutlu edeceğine karar verdim. (Politikaya çok girmeden verebileceğim en nazik cevap bu sanırım.)

- Aslında çok zorlanmadığımı söyleyebilirim. İş arama kısmı sadece zorlayıcı ve yorucuydu, fakat zaten o dönemde çalışıyor olduğum için beni psikolojik olarak çok yıpratmadı. İş arama noktasında LinkedIn üzerinden Hollanda'da yaşayan birçok Türk mühendise ulaşıp onlardan yardım istedim ve bana çok değerli bilgiler de verdiler.

- Ben yanıma yaklaşık 5000 euro almıştım, fakat bu kişiye ve duruma göre çok değişir. Tek başıma gitmiştim, şirketim bana 2 ay kalacağım oteli ayarlamıştı ve bana ilk maaşımla verdikleri 6000 euroluk bir relocation allowance vardı. İlk başlarda masraf çok oluyor ama. Amsterdam'da ev sahipleri kira + 2 kiralık depozito istiyorlar. 1700 euroluk ortalama bir evi tutacaksanız tek seferde 5100 euro'ya ihtiyacınız oluyor.

Arkadaşlarımızla..

- Şirketin yaptığı iş teklifini kabul ettikten sonra vize sürecini tamamen şirket yürüttü. Vize sürecini başlatmadan önce diplomamın doğrulanmasını da içeren bir background check yaptılar. Bu süreç biraz zaman aldı. Şirket benden vize için gereken belgelerin hepsini istedi, ben onları gönderdikten sonra başvuru sürecini yürüttü. Bana sadece vizemin hazır olduğunu ve konsolosluktan gidip alabileceğim söylendi. Bu süreçte de cebimden konsolosluğa giderken kiraladığım araba dışında bir para çıkmadı.

Vize sürecinde sadece Ankara'daki Hollanda Konsolosluğu'nun yaptığı bir hatadan ötürü vizemi 3 kez git-gel yapmam gerekti. Vizemin üzerinde 'Çalışabilir' yazan bir kısım olması gerekirken onu eklememişler. Ancak 3. seferde düzgün vize alabildim. Bu süreçte de vizedeki sıkıntıdan beni şirket bilgilendirdi. Aynı zamanda Hollanda Konsolosluğu da sorunu çözmek için uğraştı.

Hollanda'ya geldikten kısa bir süre sonra da oturum kartımı aldım. Şansıma şirketimin relocation package'i (yer değiştirme paketi) çok iyi olduğu için bu süreçler benim için çok kolaydı. Oturum kartımı almaya giderken de banka hesabımı açarken de yanımda bana yol gösterecek birisi vardı.

- Hollanda'ca öğrenmedim hala. Bir süre Duolingo'dan öğrenmeyi denedim, fakat Hollanda'ya geldikten sonra hiç gerekli olmadığını gördüm. Sadece marketlerde etiketleri okurken biraz zorlanıyorsunuz, fakat neyse ki Google Translate var. Vatandaşlık almak istiyorsanız A2 seviyede Hollanda'ca öğrenmeniz gerekiyor, fakat onun dışında herkes İngilizce konuşuyor. İngilizcem de genel olarak hep iyiydi. Bu yüzden sıkıntı çekmedim.

- Benim kiralık evi bulmamda şirket yardımcı oldu. Relocation package içinde emlakçı da dahildi. Hollanda’da iki çeşit emlakçı var temelde. Birisi siz ev ararken, birisi siz evinizi satarken veya başkasına kiralarken.

Amsterdam’da ev bulmak inanılmaz zor ve kiralar çok yüksek. İlanı siteye düşen evler bir gün olmadan tutuluyor. Bu yüzden günde 9-10 kere Hollanda’nın sarı sitesi olan pararius.com’da ev baktım.

Esas zor süreç siz evi beğendikten sonra başlıyor. Evi görmek için randevu almanız, sonra ev sahibini iyi bir kiracı olacağınıza ikna etmeniz ve evin size kalacağını ummanız lazım. Bu süreçlerde yanınızda Hollandaca bilen birisi olması büyük bir avantaj, ve şirketin verdiği emlakçının çok yardımı oldu. Ev görme randevusu almaktan kira sözleşmesinin hazırlanmasına kadar bir çok şeyi halletti.

2 aylık arayış ve biraz da şans sonrasında Amsterdam’da Pijp mahallesinde güzel bir ev buldum. Ev sahibinin de benimle aynı şirkette çalışan Türk arkadaşı olması sonucu büyük bir şans ile ikna ettim. 55 metre kare 1+1 zemin kat ve bahçeli eve 1625 euro veriyorum.

Evimden..

- Her gün LinkedIn’de saatler harcayarak buldum. LinkedIn Premium aldım, recruiter’lara mesaj attım, işlere başvurdum, çalışmak isteyeceğim şirketlerdeki Türk mühendislerle iletişime geçtim. Ağustos’ta 1 hafta tatile gitmiştim, o hafta bile iş görüşmelerine girdim. Bu bir ay boyunca neredeyse her gün öz geçmişimde bir şeyler değiştirdim. Bana uygun olmadığını bildiğim işlere bile başvurdum.

Yüzlerce mesaj, başvuru ve phone call’dan sonra 3 şirketle mülakat sürecine girdim. Süreçler şu şekilde oldu:

• Birisinde işe alımcıya mesaj atmıştım ve beni direkt şirkete bağlamıştı. Teknik mülakatları başarıyla geçtikten sonra şirket kültürlerine uymayacağımı düşünerek beni red ettiler. Bence iyi de oldu. Şirketin maaş skalası çok düşüktü.
• Birisi sitelerinden yaptığım iş başvuruma döndüler. Teknik mülakatları ve İK mülakatını başarıyla geçtim. Bana yolladıkları tech case’i yaptım. En son CTO ile de görüştüm ve teklif yaptılar. Aldığım 2 tekliften birisi bu, fakat relocation package olmadığı için bunu da reddettim. Fakat buradan aldığım maaş teklifini diğer şirketle maaş pazarlığını yaparken kullandım. Şirketlerle kesinlikle maaş pazarlığı yapın. Yaptığınız teklifi beğenmedikleri için size verdikleri teklifi geri çekmeyecekler.
• Bence en enteresan süreç kabul ettiğim teklifi alış sürecim. LinkedIn’de mesajla darladığım recruiterlardan birisi bana dönüş yaptı, görüştük ve beni bir şirkete yönlendirdi. Yönlendirdikleri şirket benim Kubernetes tecrübemi yeterli bulmadı ve reddetti. Fakat bundan 1 hafta sonra bu işe alımcı şu anda çalıştığım şirkette çalışmaya başladı ve bana direkt burada çalışmak ister misin diye mesaj attı.

işe alımcı ile yazışmamız..

Sonrasında ING'de işe alım süreçleri çok hızlı ilerledi. 2 günde 4 mülakat yapıp 2. günün sonunda iş teklifimi aldım. Şu mesajın mutluluğunu veren çok az şey var :)

"I have the offer ready :)"

Kubernetes, birden çok bilgisayar ve sunucunun kullanılarak büyük ölçekli uygulamaların yönetildiği bir açık kaynaklı bir konteyner yönetim sistemidir. Konteynerler, uygulamaların bağımsız ve taşınabilir bir şekilde çalışmasını sağlayan hafif, izole edilmiş paketlerdir.

Kubernetes, uygulamaları, iş yüklerini ve hizmetleri birden çok konteynerden oluşan gruplara böler ve bu grupları küme adı verilen bir yapıda düzenler. Bu sayede, uygulamalar daha verimli bir şekilde çalışır, ölçeklendirilebilir ve güvenilir hale gelir. Kubernetes'in temel amacı, uygulamaların sürekli olarak çalışmasını sağlamaktır.

- LinkedIn’i verimli kullanabilmek çok önemli. Sizin alanınızda ne kadar işe alım olduğundan tutun sizin başvuracağınız şirkette sizin okuldan mezun insanları bulup onlarla tanışmaya kadar bir çok şey için kullanabilirsiniz.

Ayrıca Hollanda’da çalışma vizesi için maaş gereklilikleri yaşa ve başka şeylere göre değişiyor. Şuradaki linkten daha detaylı bakabilirsiniz.

Ben..

- Açıkçası benim çok tecrübem yok. 1.5 yılda sadece 1 kez doktora gittim bademcik iltihabı sebebiyle, ve doktor bana antibiyotik yazdı. Fakat insanlar doktorların paracetemol dışında ilaç yazmadığından ve ilgilenmediğinden şikayetçi. Genel olarak Türkiye’den kötü olduğunu duyuyorum. Ayrıca Türkiye’nin aksine burada sağlık sigortanızı kendiniz ödemek zorundasınız. Her ay 130 euro civarı sağlık sigortası ödüyorum. Fakat hastalandığımda veya ameliyat olacağımda Türkiye’ye gelmek daha kolay geliyor bana.

- Belki evcil hayvanla yurt dışına taşınmaktan bahsedebilirim. Ben Hollanda’ya kedimle taşındım ve kedimin işlemleri benimkilerden daha zor, uğraştırıcı ve maliyetli oldu. Şöyle bir süreç var:

• Çip takılmalı ve pasaportu olmalı
• Kuduz aşısı oluyor
• Sonrasında 1 ay bekliyorsunuz
• Titrasyon testi yapılıyor (kuduz antikorunu test etmek için)
• 3 ay daha bekliyorsunuz
• Ardından ilçe tarım müdürlüğünden yurt dışına çıkabilir belgesi alıyorsunuz

Bu süreçte ailemin yanında kaldı neyse ki. Yoksa sizin gitmeniz aylarca gecikiyor. Yurt dışına evcil hayvanınızla gitme planınız varsa kuduz aşısının güncel olduğundan emin olun ve titrasyon testini şimdiden yaptırın. Kuduz aşısını zamanında yaptığınız sürece geçerliliğini kaybetmiyor.

Bunun dışında sıfırdan sosyal çevre oluşturmak da çok zor. Türkiye'de onlarca yılda biriktirdiğiniz insanların hepsini tek bir uçuşla geride bırakıyorsunuz.

Kuduz titrasyonu, kuduz virüsünün antikorlarını tespit etmek ve kuduz antikor konsantrasyonunu belirlemek için kullanılan bir titrasyon testidir.

Kız arkadaşımla..

Çizzgi olarak bu güzel röportaj için çok teşekkür ederiz 😻