- Yurt Dışı Röportajları
- Yazılar
İngiltere'de Oyun Stüdyosunda Backend Üzerine Çalışmak
14 Temmuz 2023İstanbul Aydın Üniversitesi yazılım mühendisliği mezunu Yiğit Bey'in, İngiltere'de ve İsveç'te çalışmak konusundaki tecrübeleri! Keyifli okumalar 🥰
"LinkedIn'de bölgemi Birleşik Krallık yaptıktan sonra geri dönüşler aşırı bir şekilde arttı..."
Merhaba, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
- Merhaba! Ben Yiğit Nuhuz. Londra'da yaşıyorum. 30 Yaşındayım ve Backend Yazılım Mühendisiyim.
İstanbul Aydın Üniversitesi, Yazılım Mühendisliği mezunuyum. Yazılım alanında ilerlemeye ortaokul dönemlerimde ilk bilgisayarla tanıştıktan sonra karar vermiştim. O yüzden meslek lisesine gitmek istemiştim. Çalışma hayatıma da o zamanki stajlarla başlamıştım.
Üniversite zamanlarımda da sürekli çalışmaya ve projelerde yer almaya gayret etmiştim. Tübitak'ın düzenlediği elektrikli ve güneş enerjili araç yarışlarında üniversite takımımızın yazılım kaptanlığını yürüttüm 2 sene ve 3 sene boyunca telemetri sistemlerinin geliştirilmesinde yer aldım.
Mezun olduktan sonra AcKare şirketinde yazılım geliştirici olarak çalışmaya başladım. Ardından 4 sene Yemeksepeti'nde Yazılım Mühendisi olarak çalıştım. 2022 başında İsveç-Göteborg'a WirelessCar firmasına geçiş yaptım. Orada 1 sene kadar çalıştıktan sonra da 2023 Şubat itibariyle Londra merkezli oyun stüdyosunda çalışmaya devam ediyorum.
Elektrikli araçlarımız ve Türkiye 3.lük kupamız...
Boş zamanlarımda fırsat buldukça makale yazıp kendi blog sitemde paylaşıyorum. caylakyazilimci adresinden takip edebilirsiniz. Ayrıca bir tane de drone’um var. Zaman buldukça ve seyahat ettikçe drone çekimleri yapıyorum. Şimdilik onu Instagram hesabımda paylaşıyorum 😊
Yaşadığınız ülkeye ne zaman ve nasıl gittiniz?
- Şu an yaşadığım ülke olan Birleşik Krallık'a, 2022 Aralık ayında eşimin işi sebebiyle geldik. Eşim Frontend Engineer pozisyonunda remote olarak bir süre çalıştıktan sonra onu Londra'ya çağırdılar ve bu sayede Skilled Worker vize süreci başladı. Ben de o sayede Dependant vize aldım. 3 ay kadar İsveç'teki firmama çalışmaya devam ettim ama hibrit ofis düzenine geçtikleri için gidip gelmek yorucu ve maliyetli olacaktı. O yüzden Birleşik Krallık içerisinde iş bakmaya başlamıştım ve 1 ay içerisinde istediğim işi buldum.
Eşimle birlikte...
Peki neden yurt dışında yaşamak istediniz?
- Yapabiliyorken neden olmasın? Yaş ilerledikçe bu tarz kararlar almanın daha zor olacağına inanıyorum. En kötü bir süre deneriz, eğer yapamazsak geri döneriz dedik.
- İstanbul'un yaşanacak bir şehir olmaktan çıkması. Trafik,deprem riski, insanlar, bencillik vs... diye uzar gider. Kısaca şehir. Bir İstanbullu olarak(evet aile büyükleri de İstanbul doğumlu) gidecek başka bir memleketim yoktu.
Araştırma sürecinde sizi en çok zorlayan şey ne oldu ve nasıl çözdünüz o sorunu?
- En yorucu kısım sanırım iş mülakatlarına girdiğimiz o dönemdi. Aynı günde 2-3 mülakata girdiğim zamanlar oldu ve bir yerden sonra hangi firma neydi, onlara ne söyledim, görüşme nasıl geçmişti gibi bilgileri hatırlamak zor olmuştu.
İlk kez giderken, toplam masraflarınız için minimum ne kadar para gerekti?
- İsveç'e ilk gittiğimde anlaştığım firma 3 aylık kalacağım yeri ayarlamıştı o yüzden en büyük gider kalemini o şekilde çözmüştüm. O yüzden ilk maaşı alana kadarki olan dönemde sadece market ve ulaşım harcamalarım olmuştu ama tam net tutarı hatırlamıyorum.
Vize alırken tecrübe ettiklerinizi somut bir şekilde paylaşabilir misiniz?
- İsveç için söyleyecek olursam; tüm masrafları oradaki şirket karşılamıştı. Ben sadece konsolosluğa parmak izi vermeye gitmiştim. Genelde İsveç'teki firmalar karşılıyorlar gördüğüm kadarıyla.
İngiltere için ise; eğer sizi çalışan olarak getireceklerse belirli meslek kollarını kapsayan Skilled Worker vize türüne başvuruyorsunuz. Eğer bu kişi evliyse de, eşi de ona bağlı olarak Dependant vize türüne başvurabiliyor aynı anda. Eşimin masraflarını(vize ücreti, NHS ücreti(sağlık sigortası),IELTS sınav ücreti) kendi şirketi karşıladı.
Ek olarak bir de bir miktar relocation ücreti sundular ek harcamalar için. Benim adıma olan tüm bu ücretileri biz kendi cebimizden karşıladık. Tüm istenen belgeleri verdikten sonra hızlı sonuç seçeneği seçmememize rağmen 5 iş gününde 2 senelik ilk oturumumuzu almıştık.
Havalar ısınınca parka pikniğe gittik...
İngilizce seviyeniz giderken nasıldı ve şimdi nasıl?
- Yurt dışına çıkmadan önce anlıyorum ama konuşamıyorum diyenlerdendim :) Şu an için İngilizcem B2-C1 arası konuya göre değişiyor diyebilirim. Sadece şöyle bir şok yaşamıştım. Daha önce hep anadili İngilizce olmayan insanlarla konuşmuşum. buraya geldiğimde aksanlarından dolayı uzunca bir süre anlayamamıştım. Halen İrlanda aksanını yakalayamıyorum :)
Yaşamakta olduğunuz evi/yeri nasıl buldunuz ve kirası ne kadar?
- Londra'da geçici bir yerde kalıyorduk. O sürede haftasonları merak ettiğimiz mahallelere gidiyorduk ve bu şekilde oturmak istediğimiz mahalleleri belirledik. Sonra bu bölgelerdeki emlakçılarla doğrudan iletişime geçip kriterlerimizi söyledik ve ona göre ev önerilerinde bulundular. Ama emlak piyasası çok hızlı Londra'da bu sene.
Randevulaştığımız eve bir gün önceden arayıp gelmenize gerek yok yeterli teklifi topladık ev için diyen bile oldu. Evi gördükten sonra da direkt tutuyoruz diyemiyorsunuz. Tüm teklifleri topluyor emlakçılar sonrasında ev sahibine teklifleri sunup bir eleme yapıyorlar. Bu şekilde elendiğimiz evler de oldu. En sonunda istediğimiz mahallede, istediğimiz gibi bir eve kabul alabildik. Kirası 1900 Pound.
Yeni evde ilk gün; taşınma lahmacunu yerken...
İşinizi ne yaparak buldunuz?
- Birleşik Krallık içerisinde bir iş bakmaya karar verdikten sonra Backend ve Fullstack engineer pozisyonlarında LinkedIn ve Otta üzerinden başvurularda bulundum. 1 ay sonunda 2 firmadan teklif almıştım.
Yaşadığınız ülkede çalışmak isteyenlere de yararlı olacağını düşündüğünüz somut bilgiler verebilir misiniz?
- LinkedIn'de bölgemi Birleşik Krallık yaptıktan sonra geri dönüşler aşırı bir şekilde arttı. İş ararken konumunuzu değiştirmeniz görüşmeye girip ikna etme şansınızı arttırabilir.
Referanslarınızı mutlaka hazır bulundurun. Referans kontrolünü çok seviyorlar.
LinkedIn profilinizi güncel tutun. Mümkünse çalıştığınız projeler ile ilgili ufak detaylar yazın.
Dil bariyerine çok takılmayın. Sizden TOEFL performansı beklemiyorlar ve tekrar etmelerini istediğinizde kibarca tane tane anlatıyorlar.
Yazılım sektörü için konuşacak olursam; Türkiye'de belirli bir senenin üzerinde aynı firmada çalıştığında hızlıca ünvan atlayabiliyorsunuz. Yurt dışında böyle olmuyor pek gördüğüm kadarıyla. Sizden belirli bir yıl tecrübe bekliyorlar genellikle. O yüzden senior engineer olarak başvurduğunuz bir ilanda size engineer pozisyonu için dönüş yapmaları veya dönüş yapmamaları çok yüksek ihtimal.
Farklı bir ülkeden birini getirip işe almaktansa, aynı ülkeden birini işe almayı daha az riskli görüyor firmalar. bu yüzden eğer ilk yurt dışı tecrübeniz olacaksa maaş konusunda çok katı olmayın derim. Buraya geldikten sonra iş değişikliği yapıp istediğiniz miktarlara çıkmanız daha kolay olabilir.
Yaşadığınız ülkenin sağlık sistemi hakkında bilgi verebilir misiniz?
- Burada her çalışan NHS sistemine kayıt olup ödeme yapmak zorunda. Türkiye'deki SGK sistemi gibi düşünebilirsiniz. Yine bizdeki aile hekimlerine benzer mahalle sağlık ocakları var. Taşındığınız yerdeki yakın olan bir sağlık ocağına kayıt olmanız gerekiyor. Kayıt işlemlerimizi yaptık ama neyse ki henüz doktorluk bir durumla karşılaşmadık.
Eklemek istediğiniz başka bir şey veya yaşadığınız herhangi bir sorun var mı?
- Londra anlatıldığı gibi kasvetli değil bence. İstanbul havasına çok benziyor, sıcaklık da benzer derecelerde.
Türklerin yardımlaşma için kurduğu Whatsapp, Telegram, Facebook ve hatta Slack grupları var. Bu gruplardan merak ettiğiniz konularda hızlıca destek alabilirsiniz. Sizin yaşadığınız problem veya merak ettiğiniz konu büyük ihtimal başkasının da başına gelmiştir.
Yemek yemeyi seven biri olarak, Türk mutfağının eksikliğini hissetmedim diyebilirim. Bir sürü meşhur Türk restoranı mevcut Londra'da.
İngilizce konusunda meetup gibi uygulamalarda konuşmak kulüpleri oluyor ücretsiz. O tarz etkinliklere gidip pratik yapabilirsiniz bolca.
İleride keşke dememek için eğer yurt dışı fırsatı çıktıysa karşınıza iyi düşünün derim. Yıllar sonra gitsek ne olurdu acaba diye düşünmektense, denedim olmadı dersiniz.
Bir de bizim bir tane kedimiz var. Eğer yurt dışına evcil hayvanıyla beraber gitmek isteyen varsa uyması gereken prosedürler var. Gerekli işlemler ve bekleme süresi 5 ay sürüyor. Eğer böyle bir düşünceniz varsa evcil hayvanınızın işlemlerine başlayın derim. Yine aynı şekilde evcil hayvanınızı havayolu ile İngiltere'ye sokmak aşırı pahalı. Kabinde sizinle uçamıyorlar ve özel bir kargo firmasından hem Türkiye'de hem de UK'de hizmet almanız gerekiyor. Bu yüzden biz Hollanda üzerinden gemiyle getirdik.
Luci’yi Hollanda üzerinden gemiyle getirirken…
Yurt dışına çıkmadan veya orada yaşamaya başlamadan önce keşke bilseydim dediğiniz bir şey var mı? Kendi deneyimlerinizden yola çıkarak bir tavsiyede bulunabilir misiniz?
- Türkiye'deyken kapatmayı düşünüyordum ama Facebook Avrupada fazlasıyla aktif kullanılıyormuş onu gördüm. Evdeki eşyaları atmak kolay olmadığı için burada insanlar gözden çıkardıkları eşyaları Facebook Marketplace'te çok uyguna veya 'yeter ki gel al' diyerekten satışa koyuyor. Bu şekilde ucuza eşya alabilirsiniz. Nakit para kullanımı tecrübe ettiğim kadarıyla İsveç ve İngilterede çok az. Çoğu yerler kartla işlem yapmanızı istiyor. O yüzden yüksek miktarda nakit parayla gelmenize gerek yok.
Meşhur telefon kulübesi…
Beni takip etmek isterseniz veya başka sorunuz olursa aşağıdaki linkten tüm sosyal medya hesaplarıma erişebilirsiniz ve bana ulaşabilirsiniz.
Bento Hesabım.
Çizzgi ailesi olarak çok teşekkür ederiz bütün bilgiler için😇