- Yurt Dışı Röportajları
- Yazılar
Almanya Berlin'de Frontend Mühendisi Olarak Yaşamak
24 Eylül 2022Doğuş Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği'nden mezun olup, Avrupa'da mühendis olarak iş arayan Onur Bey, Berlin'de iş bularak Almanya'ya taşındı. Almanya'da yaşamak ve çalışmak hakkındaki tecrübelerini Çizzgi ile paylaştı. Keyifli okumalar dileriz 🥰
"Akşamları ve haftasonlarını işle ilgili en ufak bir şey düşünmeden geçirmek ve kendine dilediğince vakit ayırabilmek harika bir his..."
Merhaba, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
- Selam, ben Onur Şuyalçınkaya. 30 yaşımdayım. Doğuş Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum. İş hayatımda Apple'da Specialist, Sistaş'ta Fullstack Engineer, Yemeksepeti'nde Frontend Engineer olarak çalıştım ve şu anda heycar'da Senior Frontend Engineer olarak çalışıyorum.
Yaşadığınız ülkeye ne zaman ve nasıl gittiniz acaba?
- Berlin’e Ağustos 2020’de taşındım. Önceki iş yerimdeki müdürümün istifa edip yurt dışına taşınmasıyla ben de şansımı denemeye karar verdim ve aktif olarak Almanya ve Hollanda’da iş arayışına başladım. 2 hafta içerisinde sayısız iş mülakatına girdikten sonra Berlin’den iş teklifi aldım. Şirket sponsorluğunda mavi karta başvurdum ve taşındım.
Berlin Duvarı önünde.
Peki neden yurt dışında yaşamak istediniz?
- Avrupa’yı turist olarak gezdiğim her seyahatimin sonunda burada yaşamanın hayali ile ülkeme dönüyordum. Yaşam standartlarının yüksek oluşu, refah seviyesi, özgürlük, adalet normları o kadar kuvvetli ki insan bir kere geldiği şu hayatta bunlara kolayca erişebilmek istiyor açıkçası. Bununla beraber Türkiye’deki mevcut hükümet politikaları, agresif tutumlar, vs. derken ülkemde yaşayabileceğime olan inancımı kaybettim. Gelecek kaygısı son zamanlarda çok yormuştu beni. Sonunda doğup büyüdüğüm toprakları terketmeye karar verdim.
Nedenlere detaylıca değindiğim blog yazıma şuradan ulaşılabilirsiniz: Bir yazılımcı olarak Türkiye’den gitmek
Araştırma sürecinde sizi en çok zorlayan şey ne oldu ve nasıl çözdünüz o sorunu?
- Sanırım beni en çok zorlayan şey İngilizce konuşma pratiğimin olmamasıydı. Çok iyi anlıyor ama akıcı ve net olarak konuşamıyordum. Bazen sorulara cevap vermekte bile zorlandığım oldu. Ben de her mülakattan dikkatimi çeken soruları not edip üzerine cevaplar üreterek bunlara çalıştım ve kendimi sürekli geliştirdim. Bir sonraki mülakat hep daha olumlu geçti.
Kunsthalle Sanat Müzesi'nde
İlk kez giderken, toplam masraflarınız için minimum ne kadar para gerekti?
- Normalde ev depozitosu genelde 2-3 kira olduğu için en azından ilk maaşı alana kadar en az €7000 bulundurmak lazım diye düşünüyorum. Ben bu konuda biraz şanslı çıktım ve bir tanıdığımın evine depozito ödemeden yerleştim. O yüzden yaklaşık €4000 ile geldim.
Vize alırken tecrübe ettiklerinizi somut bir şekilde paylaşabilir misiniz?
- Ücreti net olarak hatırlayamıyorum ama benim başvurduğum zamanki kur ile şu anki kur çok farklı. O yüzden değiştiğini tahmin ediyorum. Yapılacak en mantıklı şey iDATA’nın resmi websitesinden gerekli evrakları ve ücretleri incelemek olur sanırım.
Şirket vize başvurum için gerekli tüm evrakları bana yollamıştı zaten. Ayrıca Almanca olmayan belgelerimin tamamını yeminli tercüman ile Almanca’ya çevirttim ve başvuru sırasında verdim. Başvurduğum zaman Covid pik dönemindeydi, dolayısıyla vize süreçleri yavaş ilerledi ve vizemi 1 ayın sonunda alabildim.
Kunsthalle Sanat Müzesi'nde
Gittiğiniz ülkenin dilini ne kadar sürede ve nasıl öğrendiniz? İngilizce seviyeniz giderken nasıldı ve şimdi nasıl?
- Bu konuda kendimi biraz mahçup hissediyorum çünkü hala Almanca bilmiyorum 😄 Vatandaşlık için eninde sonunda öğrenmem gerekecek ama Berlin’de geçirdiğim 2 sene boyunca Almanca’ya ihtiyacım olduğu an sayısı 2 ya da 3'tür. O yüzden öğrenmek için bir girişimim olmadı.
Giderken İngilizce’me sadece konuşma anlamında güvenmiyordum. Çok iyi anlasam da akıcı konuşamıyordum. İşe başladığımda da biraz zorladı bu durum beni. Ama her gün bu dile maruz kalmak beni çok ilerletti. Artık rahatça sunumlar yapıyorum ve toplantılar yönetiyorum.
Yaşamakta olduğunuz evi nasıl buldunuz ve kirası ne kadar?
Evim
- Berlin’de ev bulma sürecinin zor ve masraflı olduğunu arkadaşlarımdan duymuştum. Ancak bir kaç bölüm önce de bahsettiğim gibi şanslı çıktım. Bir tanıdığımızın Berlin’deki evi boştu ve geldiğim gibi eşyalı bir eve yerleşmiş oldum. 1+1 50m2’lik bir evde oturuyorum. Kiram €900.
Çalışma alanım
Peki nasıl iş buldunuz?
- Yaptığım iş başvurularının neredeyse tamamını LinkedIn üzerinden yaptım. Aynı zamanda lise zamanından tanıdığım bir arkadaşım Almanya’da iş aradığımı öğrenince çalıştığı şirkete başvurmamda referans olabileceğini söyledi. Yaklaşık 4-5 mülakattan sonra iş teklifi aldım.
Şirketteki farklı milletten çalışma arkadaşlarıma 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı anlatıyorum.
Yaşadığınız ülkede okumak/çalışmak isteyenlere de yararlı olacağını düşündüğünüz somut bilgiler verebilir misiniz?
- Burada hayat oldukça yavaş akıyor. Kimsenin hiçbir konuda hiçbir acelesi yok. Bizler gibi genel olarak atik olan bir millet için buna alışmak biraz zaman alabilir. O yüzden bir an önce ayak uydurmakta fayda var.
- Taşındıktan sonra Türk Başkonsolosluğu'ndan randevu alıp taşındığınızı Türkiye Cumhuriyeti’ne bildirmeyi unutmayın. Yoksa SGK borcu işlemeye devam ediyor.
- Burada çalışmanın en sevdiğim yanı iş/hayat dengesi sanırım. Akşamları ve haftasonlarını işle ilgili en ufak bir şey düşünmeden geçirmek ve kendine dilediğince vakit ayırabilmek harika bir his. 2 senedir mesaim bittikten sonra ya da haftasonu işle ilgili hiç rahatsız edilmedim. Cep telefonu numaram müdürüm dahil hiçbir çalışma arkadaşımda yok 😄
- Kreuzberg’e gidip mantı, dolma, kokoreç vs. yiyip çay içerek Türkiye özlemimi biraz da olsa giderebiliyorum. Sokakta yürürken Türkçe bir şeyler duymak bile hala yüzümde bir gülümsemeye sebep oluyor. Buna kolayca erişebilmek de bizler için bir şans bence.
- Berlin gerçekten güzel bir şehir. Hem doğası gereği hem de sosyal ve kültürel açıdan. Her an bir çok çeşit etkinlik bulmak mümkün.
Yaşadığınız ülkenin sağlık sistemi hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz? Hiç hastaneye gittiniz mi?
- Hiç hastaneye gitmedim ama genel olarak süreç şu şekilde işliyor. Herkesin bir aile hekimi var ve bir şikayetiniz durumunda önce aile hekiminizi ziyaret ediyorsunuz. Eğer gerekli görürse sizi ilgili alanın uzmanına yönlendiriyor. Yani direkt olarak uzmana gidemiyorsunuz. Önce aile hekiminden yazılı onay almak gerekiyor.
Eklemek istediğiniz başka bir şey veya yaşadığınız başka sorunlar var mı?
- Ben geldikten sonra psikolojik olarak çok zorlandım, hatta 1 hafta kadar sonra temelli dönüşü ciddi ciddi düşündüm. Çoğu kişi için sevdiklerini, alıştığı ortamı arkada bırakıp dilini bile bilmediği topraklara göç etmek zordur. İnsan her koşula eninde sonunda alışıyor. İyi ki dönmemişim diyorum her gün. O yüzden ani bir karar vermeden önce kendinize biraz zaman tanıyım derim.
Yurt dışına çıkmadan veya orada yaşamaya başlamadan önce keşke bilseydim dediğiniz bir şey var mı? Kendi deneyimlerinizden yola çıkarak bir tavsiyede bulunabilir misiniz?
- Fatura işleyişini bilsem sanırım ek ödemelere maruz kalmazdım 🥲 Almanya’da doğalgaz, ısınma, su vs. gibi giderler genel olarak her ay sabit bir ücret ile depozito olarak ödeniyor. Sene sonunda da devlet tarafından bu giderler hesaplanıp eksik ya da fazla ödemenize göre borç ya da iade çıkıyor. Ben yandım siz yanmayın 🙃
Christmas dönemi.
Çizzgi olarak bütün bilgiler için çok teşekkür ederiz 😇