- Yurt Dışı Röportajları
- Yazılar
Bulgaristan'da Front-End Yazılımcı Olarak Çalışmak
6 Nīsan 2022Ege Üniversitesi Biyokimya bölümünden mezun olduktan sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Moleküler Biyoloji ve Genetik yüksek lisansı yapan Hana Hanım, şu anda front-end developer olarak, Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da çalışıyor. Bulgaristan'da yaşamak ve çalışmak hakkındaki bu röportajımızı, umarız keyifle okursunuz🥰
"Bulgaristanda 2 yıl annelik izni alabiliyorsunuz ve ilk yıl ortalama gelirinizin %90'ı ödeniyor..."
Merhaba, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
- Merhaba. Ben Hana Kamer. Ege Üniversitesi Biyokimya bölümünden mezun olduktan sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Moleküler Biyoloji ve Genetik yüksek lisansı yaptım. Şu anda Bulgaristan'da bir firmada front-end yazılımcı olarak çalışıyorum. Aynı zamanda da Türkiye'de Çocuk Gelişimi okuyorum. (Sınavlara Türkiye'ye gidip geliyorum 😄 )
Yaşadığınız ülkeye ne zaman ve nasıl gittiniz? Somut bilgiler vererek açıklayabilir misiniz?
- 2016 Yılının sonunda geldik Bulgaristan'a. Aslında, Ankara Anlaşmasıyla İngiltere'ye gitmek istiyorduk; ancak 2016 darbesinde havadan uçaklar geçerken, en kısa yoldan çıkmalıyız artık yurt dışına dedik. Ben çifte vatandaş olduğum için Bulgaristan'a gelmemiz kolay olacak diye, eşimin de aklına yatınca Bulgaristan'da karar kıldık.
Bulgaristan...
Peki neden yurt dışında yaşamak istediniz? Darbe harici sebepleriniz de var mı?
- Var aslında. Maalesef Türkiye'de iş dışında bir hayatımız kalmamıştı. Çalıştığım firmada sürekli mesai yapmak durumunda kalıyordum. Kendime hiç zaman ayıramıyordum iş dolayısıyla. Diğer insanlara ise fazla mesai yapmak çok normal geliyordu. Firmada kimse sesini çıkarmıyordu. Ben sesimi çıkarttığım için, biraz çıkıntı gibi kaldım. Hem çok konuştuğum için hem de mesaiye kalmadığım için sonunda da kovuldum zaten o şirketten:)
Bir de ekonomik durum gitgide kötüleşiyordu. İş sonrası herhangi bir etkinlik yapmak istesek maddi olarak durum yetmiyordu. Maddiyat yetse, ömrümüz trafikte geçiyordu. Gece 1'de ancak dönüyorduk eve ve sonra sabah erkenden işe git derken, epey karanlık dönemmiş şimdi düşününce. Kısacası çalışma hayatıyla sosyalliği dengeleyememek bizi en çok yoran şey olmuştu.
Bulgaristan...
Araştırma sürecinde sizi en çok ne zorladı acaba? Nasıl çözdünüz o sorunları?
- Hangi dökümanlar gerekiyor, ne yapmamız lazım, bu konuları araştırırken, Bulgaristan'ın resmi sitelerinde hiçbir bilgi bulamıyorduk maalesef. Bizi Facebook sayfasına yönlendiriyorlardı. Konsolosluktan bilgi almak için de, sabahın ilk saatlerinde, en ön sıralardan yer almak gerekiyordu ki konsolosluğu girebilelim. Şans eseri ilk sırayı kaptık diyelim, iki kişi birden içeri almıyorlardı. Ben sırt çantalarımızla dışarıda beklerken, Bulgarca bilmeyen eşim içeri girmek zorunda kalıyordu. Dil bilmediği için de ayrı bir ırkçılık yapıyorlardı. Bile bile, eşimin anlamayacağı şekilde anlatıyorlardı mesela. Anlatmak isteyen mutlaka bir yolunu bulur çünkü; hele ki konsolosluk gibi uluslararası bir ortamda.
Bir de Bulgaristan vizesi almak için, Bulgaristan'da kira sözleşmenin olmasını istiyorlardı. Aşırı çelişkili bir durumdu bu bizim için. Biz şanslıydık; çünkü teyzem orada yaşıyordu ve biz de teyzemin kiracısıymışız gibi, aylığı 1 Leva olan bir sözleşme yaptık:)
Bu belge toplama işi, kira sözleşmesi filan hepsi çok zorladı gerçekten de. Her kafadan öyle farklı sesler çıkıyordu ki hiçbir zaman belgeleri toplama işini bitiremeyeceğiz sandık.
Bulgaristan D vizesi, ülkede 90 günden fazla kalmak isteyen kişilerin başvurması gereken uzun süreli kalış vizesidir. Biz de eşim için bu vizeyi alabilmek amacıyla, yukarıda bahsettiğim bütün koşturmacaları yaşadık. Vizeye şirket üzerinden başvurmaktansa, eş üzerinden D vizesine başvurmak isteme sebebimiz de, eşim şirkete bağlı kalmak zorunda olmasın ve istediği zaman isyan edebilsin diyeydi:) Her yıl vizeyi yenilemek zorunda olmak da, eş üzerinden vize almanın dezavantajıydı gerçi. İş yeri vasıtasıyla vize alırsanız, 5 yıllık vize veriyorlar; onun da öyle bir avantajı var işte.
Bulgaristan Sokakları...
İlk giderken toplam masraflarınız ne kadardı? Ne gibi masraflar yapmıştınız?
- Evin depozitosu için masraf yapmıştık biraz. 2 Kira miktarı istiyorlardı. (Yaklaşık 800 euro gibi tutmuştu) Hem çeviriler hem de bu çevirilere devletin onayı için 500 euro civarı bir masraf yapmıştık. Başka da masrafımız olmadı.
Peki gittiğiniz ülkenin dilini ne kadar sürede öğrendiniz ve nasıl geliştirdiniz? İngilizce seviyeniz nasıldı?
- Ben gelmeden önce de Bulgarca biliyordum zaten. Eşim Bulgarca öğrenme ihtiyacı pek hissetmedi. Aslında ilk başta dili öğrenmek için hevesliydi; ama sonra ehliyet kursuna başlayınca ikisi birden ağır geldi; o da dil öğrenmekten vazgeçti. Telefon görüşmelerini hep bana yaptırıyordu, ya da bir şey olduğunda benim konuşmamı bekliyordu; ama ben de artık kabul etmiyorum. Ben kabul etmeyince kendi Bulgarca konuşmaya çabalıyor. O yüzden şu an karşı tarafı az çok anlıyor diye tahmin ediyorum:)
Eşim şirketinde şu anda sadece İngilizce ile başa çıkabiliyor. Ben de müşterilerimle İngilizce konuşuyorum. İkimiz de idare ediyoruz yani. Bulgaristan'da İngilizce az çok geçerli diyebilirim. Devlet dairelerinde bir kelime İngilizce konuşmuyorlar; ama İngilizce konuşabilen doktor araştırınca bulabiliriz.
Oğlum da 2 aydır kreşe gidiyor. Kreşe başlamadan önce Bulgarca kitaplar okuyordum ona. Şu an bence anlıyordur dili. Kreşin ilk günü, beni 2 saat sonra arayıp çocuğunuz çok ağlıyor gelip alır mısınız dediler. Neyse gittim almaya, nasıl geçti günün diye sorduğumda, çok üzüldüm kimse beni anlamadı, ben de onları anlamadım diye epey dert yanmıştı. Ama 2.hafta dil konusu hiç açılmadı. Bulgarca kitaplar okumanın faydasını gördük kısacası.
Bulgaristan Ormanlarında Biz...
Yaşamakta olduğunuz evi nasıl buldunuz ve kirası ne kadar?
"Öz bankam bana annelik iznindeyim diye kredi vermedi..."
- Şu an yaşadığımız ev kiralık değil. Kendi evimizi kredi çekerek satın aldık. Ama ondan önceki evimize, 1 oda 2 salon, 550 Euro kira ödüyorduk.
Ev alırken de, Bulgaristan vatandaşı olduğum için kolay kredi çekeriz diye düşündük; ama yanılmışız. Ben annelik iznindeyken, siz işe dönünce haber edin o zaman kredi veririz dediler. Kısacası öz bankam bana annelik iznindeyim diye kredi vermedi.
Brokerlar var burada, onlar tanıdıklar vasıtasıyla, kredi verebilen bir banka buldular. Hem broker kazanıyor, hem tanıdığı banka kazanıyor, hem biz amacımıza ulaşmış oluyoruz. Sonra eşim üzerinden, başka bir banka bize kredi vermeye karar verdi. 20 Senelik bir krediye girdik biz. Toplam ödeyeceğimiz miktar da aylık aşağı yukarı kira ücretimize denk geliyor.
Peki işinizi nasıl buldunuz?
Ben...
- Eşim ilk işini internetten buldu; yani firmayı gidip görmeden buldu. Bulgaristan'a gelince ilk kez gitti firmaya ve pek beğenmedi. İş arama sırası bana geldiği için ben başladım bu sefer iş aramaya. Bir firma buldum ben de ve gerçekten çok sevdim hem iş içeriğini hem de web sitelerini. Görüşmeye gittiğimde biz senior yazılımcı arıyoruz dediler. Ben de olur dedim siz hem senior alın, yanına da beni junior-mid olarak alın ben kendimi onun yanında geliştiririm. Bakarız deyip kapandı konu. Sonra eve döndüğümde eşime bahsettim bu firmadan. O gitti görüşmeye ve benim başvurduğum rolü direkt ona teklif ettiler.
Eşim işe başlamadan bir yemek düzenlemişlerdi, yemek sırasında benden konu açılmış. Hana diye birisi var, onu da alalım işe, o da Türkçe biliyor siz de biliyorsunuz, ikiniz için de güzel olur; Hana da kendini geliştirir yanınızda demişler. Sonra eşim bizim evli olduğumuzu söylemiş onlara ve beraber çalışmama felsefemiz olduğundan da bahsetmiş:) Velhasıl eşim hala o firmada çalışmaya devam ediyor.
Ben sonra başka bir firmada işe başladım. O firmayı da yazılımcı toplaşmalarında buldum. Orada çalışan arkadaşım benim CV'mi iletti firmaya ve o şekilde işe başladım. Yaklaşık 5 yıldır aynı firmadayım ben de.
Pandemiden sonra, burn-out olduğumuzu fark edince eşim de ben de haftada 4 gün çalışmaya karar verdik. Bu arada sözleşmeli olarak değil de haftada 1 ödemesiz izin haklarımızı kullanarak, haftada 4 gün çalışabiliyoruz:)
Bulgaristan'da yaşamak ve çalışmak isteyenlere yararlı olabileceğini düşündüğünüz bilgiler paylaşabilir misiniz?
Bulgaristan Manzaraları...
- Burada yaşamak rahat ve kolay biraz ya. Hem Avrupa kültürü var hem bir rahatlık var, o yüzden adapte olmak kolay bence.
Biraz Bulgaristan'da yaşamanın dezavantajlarından bahsedeyim. Mesela bir yakınınızı kaybettiğinizde Türkiye'de mutlaka bir el uzanıyor omzunuza. Burada ölüm konusu biraz tabulaşıyor. Pek konuşulmuyor hakkında ya da üstünden yıllar geçtikten sonra konuşuluyor.
Sonra komşuluk ilişkisi yok burada maalesef. Herkes çok bireysel. Bir keresinde tamir yapıyoruz evde diye, alt komşumuz hemen polis çağırmıştı. Daha yeni taşınıyoruz ee mecbur yapacağız tamir. Biraz sabredeyim demek yok maalesef.
Bulgaristan'da Günlük Hayat...
Bulgaristan'ın sağlık sistemi hakkında bilgi verebilir misiniz? Hiç hastaneye gittiniz mi?
- Sağlık sistemi çok kötü burada. Mesela iş arkadaşım bir keresinde babası için ambulans çağırmış ve ambulans görevlileri bizde sedye yok siz aşağı inin demiş. O derece... Hastaneye gidince bizde battaniye yok gibi şeyler de oluyor. Kısacası yaşlanınca yaşanacak bir ülke değil burası. Biz genelde Acıbadem'e gidiyoruz burada. Türkiye'deki gibi pahalı değil buradaki Acıbadem Hastanesi.
Ayrıca ben doğumumu da Bulgaristan'da yaptım. Aslında burada doğum yapmaktan epey korkuyordum; Bulgaristan'daki doktorlar Türkiye'deki doktorlardan daha tecrübesiz diye. Türkiye'de bir doktor 50 çocuk doğurtmuşsa burada 2 çocuk doğurtmuştur herhalde. Burada devlet doğum hastanesindeki doktorlar çok iyi ama şartlar çok kötü; özel hastanelerde koşullar çok iyi ama doğum sırasında bir komplikasyon olduğunda seni ambulansa bindirip devlet hastanesine gönderiyorlar diye bir şey duymuştum. O yüzden devletteki en iyi doktora doğum yaptıracağım ben diyordum:)
Sonra hamileliğimin dördüncü, beşinci ayında baş ağrısıyla devlet doktoruna gidiyorum ve hemşire beni doktorun yanına sokmuyor. Ben de özele gidiyorum ve oradaki doktor beni devlet hastanesine yönlendiriyor ve senin hastanede yatman lazım diyor. Enfeksiyon sebebiyle bir hafta hastanede yattım devlette. Tam iyileşemeden, bizim sana yapabileceğimiz bir şey kalmadı diyerek, bana belge imzalatıp beni hastaneden çıkardılar. İki büklüm taksiye binip eve gittim o gün. Sonra tekrar özele gidip orada sorunu fark edip bir şekilde iyileşmemi sağladılar. Ben iyileştikten sonra devletteki doktoruma gidip bu olayları anlatmaya çalıştığımda doktor beni odasından kovdu. O an işte benim devletten vazgeçtiğim andı:) Doğumumu da özelde çok iyi bir doktorla yaptım. Burada doğumdan sonra 3 gün hastanede tutuyorlar ve odaya kimseyi de sokmuyorlar. Çok güzel bir dinlenme olmuştu:)
Acı olacak ama buradaki doktorların dediğine tam güvenemiyorum. Doktor ne derse ben eve gelip tekrardan kendim araştırıyorum. Türkiye'deki doktorlara çok daha fazla güvenebiliyorum.
Ülke hakkında eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
- Burada meslekler arasında kazanılan para miktarında çok fazla uçurum var. Doktorlar, hemşireler çok az para kazanıyor mesela. O yüzden de bu mutsuzlukları ve umursamazlıkları zaten. Öğretmenler de maalesef az kazanıyor. Avukatlar ve yazılımcılar burası için çok fazla kazanıyor.
- Kaldırımlar çok kötü bu ülkede. Her yer kırık dökük. Avrupa Birliğine nasıl girmişler emin değilim:)
- Pandemi sırasında, maske kullanımı çok çok düşüktü. İnsanlar pek umursamıyordu.
- Bulgaristan'ın en güzel yanlarından biri kocaman parkları var. O konuda çok mutluyuz.
Bulgaristan Manzaraları...
Yurt dışına çıkmadan veya orada yaşamaya başlamadan önce keşke bilseydim dediğiniz bir şey var mı?
- Sürecin bu kadar uzun ve yorucu olduğunu ilk baştan bilseydik belki daha farklı yollar deneyebilirdik. Onun dışında, buraya çok yüksek beklentilerle gelmediğimiz için, keşke dediğimiz şey de yok denecek kadar az.
Şey yanı çok güzel buranın: mesela resmi tatil cumartesi-pazara denk gelirse, o tatil yenmiş olmuyor burada. Onun yerine hafta içi bir gün tatil veriyorlar:)
Onun dışında annelik izni var 2 yıl. İlk sene ne kadar vergi verdiğinize bağlı olarak ortalama geçim maaşı hesaplanıyor ve ona göre ücret ödüyorlar annelik izninde. İlk yıl %90 ödüyorlar (benim durumumda 1500 Euro civarıydı), ikinci yıl da ortalama gelirin %30'unu veriyorlar. Ayrıca 2 yıllık annelik izninin 1 yılını babaya da verebiliyorsunuz:) Annelik izni konusunda Bulgaristan dünyada bir ya da ikinci sırada zaten. Bizi burada tutan en büyük sebeplerden biri de bu.
Bulgaristan'da Ormanda...
Çook teşekkür ederiz Çizzgi olarak 🌸